AŞK NASIL BAŞLAR?

Aşkın elli bin tanımı var. Her biri birbirinden felsefik, romantik, derin... Ama tuhaf bir şekilde tanımlayanların aşkla yakından uzaktan alakası yok. Tabi bu durumda senin var mı? Diyebilirsiniz. Bana sorarsanız var, ama ha bire şekil değiştiriyor.

Yaradana olan aşktan bahsederek haddimi aşarım endişesiyle o alana hiç girmiyorum. Çünkü o yaratılanın kalbinde olur, başkalarının bilmesine de ihtiyaç duymaz.

Oysa iki cins arasındaki aşk öyle değildir. Cılkı çıkarılır.

-Herkes duysun, bilsin... Ben ona aşığım.

-Ölüyom uleyn...

-O olmadan yaşayamam.

-Ya benim olur ya torpağın.

-Ben onunla açtım gözlerimi...

-Her yerde O var.

-Onsuz hayat varsın olmasın.

-Onu düşünmediğim bir an bile yok.

Okumuşu, cahili, aşık oldu mu akli muhakemesi gider, onun yerine şiddetli ve hiddetli hormonları gelir. Bir kere o hormonların şirazesi şaştı mı, sen sen değilsindir artık. Hele de aşık olduğun şahsa ulaşman zor sa, çığ gibi katlanarak büyür içindeki ateş. Aşktan kör olursun. Sağır olursun. Saplantılı bir manyağa dönüşürsün...

Peki nasıl başlar bu? İsterseniz hikaye havasında anlatmaya çalışayım.

"Feridun için o gün diğer günlerden farklı değildi. Bir kaç gün öncesinden arkadaşlarıyla kafede buluşmak için sözleşmişlerdi. Her zamanki rahatlığıyla çıktı evden. Kafeye ulaştığında arkadaşlarını bulmak için masaları taradı gözleri. İşte oradaydılar. Her zamanki grup, kızlı erkekli muhabbet ediyorlardı.

-Oooo Ferit, selam

-Selam kanka. Naber? Çok oldunuz mu geleli...

-Yok ya, biz de Selim'le yeni geldik.

-Kızlar nabersiniz?

-Aynı aaabi, bildiğin gibi işte.

Gençler sıradan muhabbetlerine dönerler. O sıra masaya doğru bir genç kız yaklaşmaya başlar. Uçar gibi hafif adımlarla... Ama offff, o ne bakış o... Feridun bakışa kilitlenir. Kız hafifçe gözlerini kısmış, yüzünde tatlı bir tebessüm, muzip bir ifadeyle direk Feridun'a kilitlenmiş, ona doğru gelmeye devam eder. Feridun şaşkın, bedenini heyecan dalgası çoktan sarmış, afallamış bir halde kızdan gözlerini ayıramadan anlamaya çalışır. O ara artık masaya gelmiş olan kız kollarını açar ve Feridun'u es geçip hemen yanı başında oturan Şeyma'yla kucaklaşır. Feridun önce kendini aldatılmış hisseder, sap gibi çöker olduğu yere. Hayal kırıklığı yaşamıştır. -Kendi için değilmiş-. Zaten nasıl olabilir ki? Kızı tanımıyor bile... Algılaması zaman alır. Kendi kendine

Lan oğlum manyakmısın yaaa. Kız sana değil Şeyma'ya bakıyormuş.

O bunları düşünürken tanışma faslı çoktan başlamıştır. Kız herkesle tokalaşır ama Feridun'la tokalaşırken 'yakaladım seni' muzipliğiyle mahcupluğu vardır tavrında."

İşte aşk tam da bu anda başlar. Kimsenin bilmediği, farketmediği o kısacık anda... Aralarındaki sırrı paylaşmanın verdiği heyecanla başlar. Bu senaryoyu alın istediğiniz mekana ve kişiliğe yerleştirin. Şablon budur. Değişmez.

Sonrası mı... Onu da sonra yazarım.

YASAL UYARI: BLOĞUMDAKİ TÜM HİKAYELER BECERİKLİ KADIN'IN -HATİCE ÖZTÜRK- NOTER ONAYLI ÇALIŞMASIDIR. BÖLÜMLERİN HERHANGİ BİR YERDE İZİNSİZ YAYINLANMASI, KOPYALANMASI, DAĞITILMASI, PAYLAŞILMASI VB DURUMLARDA HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILACAKTIR. 

LİNK PAYLAŞIMI YAPABİLİRSİNİZ. LİNK PAYLAŞIMLARINDA HERHANGİ BİR YASAL SORUN YOKTUR.