HİDE

Grid

GRID_STYLE
false
TRUE

blog

HIDE_BLOG

Classic Header

{fbt_classic_header}

Header Ad

HABERLER

latest

YER YARILSA-YİNE ARABA

Trabzon 'da marka olmuş bi pastane m vardı. Günde 4 bin simit sattığımızı bilirim. Öyle bi pastane. Ama kredi lerle açınca ucu uc...



Trabzon'da marka olmuş bi pastanem vardı. Günde 4 bin simit sattığımızı bilirim. Öyle bi pastane. Ama kredilerle açınca ucu ucuna idare ederdik. İmalattan servis çektiğimiz bi mazda minibüsümüz vardı. Her yeri dökülüyodu... Durun azıcık tasvir edeyim.

Mazdanın arkasını komple pastane ızgarası kaplıyo. Yani arkada koltuk filan yok. Önde yırtık pırtık kılıflı iki koltuk yetiyo da artıyo bize. Arka bagaj kapısının kilidi aylardır bozuk. O yüzden asma kilit takılı. Sağı solu vuruk, göçük, çizik. İki de bir yolda kalır. Ama yine de ciğerli arabaydı behhh... Çok severdim onu.

Zaman zaman bende servis atardım onunla. Servis atma dediğim şey okul servisi değil haa.. Yanlış anlamayın. İmalattan pastaneye börekleri çörekleri taşırdım. Rahmetli tatlı ustam Apo:

-Abla, ya bu arabaya binerken yaşmak tak, ya da git lüks bi araba al ona bin. Çok aykırı görünüyon bu arabada...

der gülerdi...

Trafikten men edilmemiş olması mucize, işte o kadar dökülüyordu arabacığımız. Her yere onunla giderdim. Çünkü neyimiz var neyimiz yok, her şeyimizi işe yatırdığımızdan özel otomobilimiz yoktu. Bu kadar arabesk yeter. Ben yavaş yavaş konuya geleyim.

O sıralar belimdeki şikayetlerim tavan yaptı. Ben de düzenli yüzmeye başladım. Her akşam olimpik kapalı havuza gidiyorum. Elbette benim ciğerli mazdamla. Bel ağrım yüzünden taş gibi bir minderim var. 7x24 her zaman arabada durur. Koltuğa oturur oturmaz ilk onu koyarım belime, sonra kemerimi takarım. Başka türlü imkansız rahat edemem.

O günde akşam olunca dükkanı elemanlara emanet edip aldım benim düldülü düştüm havuzun yoluna. Havuzun çevresi park yeri dolu. O saatlerde de pek araba olmaz. Biri anyada biri Konya'da... Bende çektim bi yere aldım elime çantamı... Kilitledim kapıyı... Havuza doğru yürüyorum.

"Anaaaaa... Telefonu arabada unuttum ya. Tüh..."

Gerisin geri döndüm. Anahtarları çıkardım. Soktum kilide... Dönmüyo.

"Haydaaaa... Ulen iki dakka önce kilitledim kapıyı. Bi şeyi yoktu. Ne oldu iki dakkada? Kesin elemanlar bozdu. Ne yapıcam şimdi ben yaaaa..."

Dikildim kapının önünde, içimden saya saya kapıyı açmaya çalışıyorum. Ama nafile. Tık yok. Anahtar yuvada döner gibi oluyo, son anda vazgeçiyo.

"Aha biri geliyo. Dur yardım isteyeyim" Adama seslendim.

-Şey, pardon. Bakabilirmisiniz?

-Buyrun, bir sorun mu var?

-Evet. Yardımcı olabilirmisiniz. Çok zor durumda kaldım. Telefonumu arabada unutmuşum. Biraz önce indim kapıyı kilitledim, sorun yoktu. Şimdi açamıyorum. Telefonumu almam lazım. Yardımcı olabilirmisiniz?

-Tabi. Verin anahtarı ben deneyeyim.

Adam biraz uğraşıyor. Sonunda "klick" sesini duyuyorum. "Oleyyyyy!"

-Ayyy. Çok teşekkür ederim. Yordum sizi. Kusura bakmayın...

-Estağfurullah. Kilide baktırın ama. Sorun var.

-Tabi tabi... Hemen yarın sanayiye gönderirim arabayı. Tekrar teşekkür ederim.

Adam havuza doğru yürümeye başlıyor. Ben de atlıyorum koltuğa. Cep telefonumu hep torpidonun üstüne koyarım. Bakıyorum. Telefon yok... Sonra koltukta da bi gariplik var.

"Aaaaa. Minderim yok. Düştü mü ki?"

Bakınıyorum. Minderim de yok.

"Allah Allah... Arkaya mı düştü ki bu minder?"

Dönüp bakıyorum. Minder yok. Önüme dönüyorum. Yere bakıyorum. Ama bi tuhaflık var. Tekrar arkaya bakıyorum.

!!!!!!!!!

"Uleyn"

Arkada sıra sıra koltuklar var!!!!!!!!!

"Ne oluyo yavfff"

İlkten bi boşluğa düşüyorum. Yani öyle bi tuhaf hissediyorum. Tekrar önüme dönüyorum. Kaporta gıcır gıcır. Direksiyon simidi bile parlıyo. Koltuklara bakıyorum. Döşemeler yep yeni. Algılayamıyorum. Tekrar arkaya bakıyorum. Yanlış görmemişim. Arkadaki koltuklar hala orda.

"Izgara yok!!! Hatça kaç hemen. Allah seni davun etmesin. Gözün kör olmasın. Elin arabasına binmişin ya gıııı. Allah dependen baksın senin emi!!!"

İç sesim bangır bangır bağırıyo. Arabadan fırlıyorum. Kapıyı kapattığım gibi kilitliyorum. Bu sefer kilit kolay dönüyo. Korkumdan üç buçuk atıyorum. Sahibi görse hırsız sanır. Koşa koşa uzaklaşıyorum. Ama bende bi hafiflik var!!!

"Tü Allah kahretmesin seni emiiiiiii! Hatçaaaa... Hatçalığın dökülmesin senin. İyice manyadın. Çanta arabada kaldı. Tüh gari. Ben ne etsem, nerlere gitsem"

Ateş almış gibi fır dönüyorum. Koşuyorum arabaya. Kilidi sokuyorum. Açılmıyo.

"Yaaaaaaa.... Biraz önce açıldın işte. Açılsana. Yakalanıcam şimdi. Allah'ım yardım et. Nooolurr. Yardım et!"

Derken onu görüyorum. Biraz önceki adamı. Henüz havuza ulaşamamış. Allah'tan yol uzun. Deli gibi koşuyorum. Tesise girmeden yakalamam lazım onu. Sonuçta suç ortağım 😉

-Beyefendi! Beyefendi! Şişttt... Aloooo! Beyefendiiiii!

Nihayet sesimi duyuyor. Dönüp şaşkın şaşkın bakıyor. Koşarak varıyorum yanına. -Ohh... Çok şükür, tesisin kapısında yakalıyorum onu.

-Buyrun, hayırdır. Bi şey mi oldu?

-Ya ben nasıl söyleyeyim bilemiyorum. -Nefes nefese kalmışım. Dilim damağıma yapışmış. Soluklanıyorum- O araba benimki değilmiş. Karıştırmışım. Başkasının arabasıymış.

-Nasıl  yani?

-Ya valla, ben de anlamadım. Nasıl böyle bi hata yaptım bilmiyorum. Hiç böyle şeyler gelmezdi başıma ama... -Yalan ancak bu kadar rahat söylenebilir- Arabada telefonumu bulamayınca farkettim. -Adama nasıl diyeyim benim arabanın arkasında koca ızgara var, koltuk yok diye. Hele külüstürlüğü... Vallahi adam arkasına bakmadan kaçar-

Adam henüz şoktan çıkmamış. Bu iyi. İkna edip tekrar arabayı açtırabilirim.

-Ya ben fark edince hemen çıktım arabadan. Ama o panikle çantamı arabada bırakmışım. Şimdi de kapıyı yine açamıyorum. Adam haklı olarak tedirgin:

-Allah Allah. İlk defa böyle bi şeyle karşılaşıyorum. Ne yapsak bilemedim ki...

Olabildiğince üzgün, masum ve mahsun halde:

-Noolur tekrar açın. Çantamı alayım. Sahibi beni hırsız sanır. Allah korusun. Çok fena olur. Lütfen yardım edin. Lüüüütfeeennnn 🙏🙏🙏🙏

-Peki tamam. Yapacak bi şey yok.

Gerisin geri dönüyoruz. Sanki suçluymuşum gibi ortalığı taramadan edemiyorum. Arabaya yaklaşıyoruz. Şimdi biraz daha aklım başımda ya, arabanın dış görüntüsünü görünce kendi kendime yine kavgaya başlıyorum.

"Geri zekalı Hatcaaa... Şu arabayla kendininkini nasıl karıştırırsın. Manyakmısın sen. Manyaksın tabii... Manyak olmasan bu işler başına gelmez. Manyak Hatcaaaa!"

Tabi çaktırmıyorum. Adam kapıyı açmaya çalışırken bende adrenalin tavan. Ortalığı kolluyorum. Sanki iki hırsızızda ben gözetçi o da çalacak... Bi yandan da adama fısıldayarak:

-Merak etmeyin, kimseler yok. Hemencik çantamı alır kaçarım.

Diyorum. İyi bi halt etmişim gibi 😂

Adam nihayet kapıyı açıyor. Çantayı kaptığım gibi:

-Kapatın, kapatın, kapatın!!! Aman kimseler görmeden kapatıverin. Yakalanmayalım....

Adam la havle çekerek endişe içinde kapıyı kilitliyor. Ben çantayı kaptığım gibi vıııınnnn. Bir yandan da arkama bakmadan:

-Çoookk teşekkür ederim! Beni büyük dertten kurtardınız. Allah razı olsun!

Diye de bağırmayı ihmal etmiyorum. O sıra kendi mazdacığımı görüyorum. Ahaaa orda... Aslanlar gibi yatıyo kurban olduğum. Kıyamam ona ben.

Koşa koşa gidip kapıyı açıyorum. Koltuğa oturup taş gibi sert minderime yaslanıp, karşımda duran cep telefonumu alıyorum. Öyle minnettarım ki... İyi ki yakalanmadım. İyi ki şu külüstürün içindeki güvenli alandayım. Kendimi çok mutlu hissediyorum. Sonra da basıyorum kahkahayı......

YASAL UYARIBLOĞUMDAKİ TÜM HİKAYELER BECERİKLİ KADIN'IN -HATİCE ÖZTÜRK- NOTER ONAYLI ÇALIŞMASIDIR. BÖLÜMLERİN HERHANGİ BİR YERDE İZİNSİZ YAYINLANMASI, KOPYALANMASI, DAĞITILMASI, PAYLAŞILMASI VB DURUMLARDA HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILACAKTIR. 

LİNK PAYLAŞIMI YAPABİLİRSİNİZ. LİNK PAYLAŞIMLARINDA HERHANGİ BİR YASAL SORUN YOKTUR.

5 yorum

  1. Araba konu olunca. Araba aldığın ve sürmeyi öğrendiğin zamn geldi aklıma ablacim :)))) ne gezerdik değil mi? :)) eyyy gidi günler eyyy :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Becerikli KadınAralık 21, 2019

      🤣🤣🤣 Bi gün o hikayeyide yazayım. Allah'ım olaylar olaylar... Ne günlerdi yavfff 😂😂😂

      Sil

Yorumunuz için teşekkür ederim.