HİDE

Grid

GRID_STYLE
false
TRUE

blog

HIDE_BLOG

Classic Header

{fbt_classic_header}

Header Ad

HABERLER

latest

Bİ ACAYİP HALÜSİNASYON-KOMİK HİKAYELER

O zamanlar Trabzon'un merkezinde, Hacı Kasım mahallesinde kalırdık. Dertlerimin zirve yaptığı zamanlardı. Kafam karışık, depresif bir...


O zamanlar Trabzon'un merkezinde, Hacı Kasım mahallesinde kalırdık. Dertlerimin zirve yaptığı zamanlardı. Kafam karışık, depresif bir haldeydim. Ama öyle böyle değil. Gece gündüz ağlıyorum filan. Ölsem umursamayacağım, o kadar bıkmışım hayattan.

Ama öyle eften püften sebeplerden değil haaa... Feci kötü bir hayatın içindeyim. Oraları uzun hikaye. Hiç dalmayayım. Neyse... Gün bitti, gece oldu. Uyku vakti geldi. Gittik yattık. Ben ayıptır söylemesi yatarken bi bardak su alırım yanıma. Uykumda susarım, uyanır uyanır içerim. Kendimi bildim bileli huyumdur yani. Nereden bileyim bi bardak su yüzünden aklımın çıkacağını... Hatta bi benimkinin değil, eşimin de aklını alacağımı...

Gecenin bi vakti hararetle uyandım. Dilim damağıma yapışıyo. Uykum kaçmasın diye gözüm kapalı bardağı buldum. Dikledim... Aaaa su bitmiş. Damla yok. Demek bi ara uyanıp içmişim. Karanlıkta kalktım. Lambayı yakmıyorum. Çünkü eşim ışığı açtığım anda uyanır, kızar bana. Sokak lambasının ışığı zaten ortalığı aydınlatıyor. Tek gözüm açık -anladığınız üzere diğeri kapalı- aldım bardağı, holden geçip mutfağa gittim. Suyu doldurdum bi güzel içtim. Ohhhh şifa olsun, misss, misss...

Döndüm geriye. Mutfaktan çıktım. İki adım sonra koridor lambasının elektrik düğmesinin önündeyim, sonraki iki adımda yatak odasına giricem. Tam o elektrik düğmesinin olduğu yere geldim, arkamdan pat! pat! diye bi ses geldi...

Sakince dönüp baktım. Kapkara bi top, üzeri kıllarla kaplı... Zıpladı, zıpladı ve ayaklarımın dibine geldi. Sonrası?

-Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!!!

Ulen o kadar ses neremden, nasıl çıkar? Aralıksız... Siren gibi. Nefes almadan çığlık atıyorum. O ara nasıl akıl ettiysem elimi elektrik düğmesine uzatmayı başardım. Ama tam o sırada top zıplaya zıplaya yatak odasına girdi ve kayboldu. Yahu gözümün önünde... Simsiyah, kırçıllı kıllarla kaplı. Çok korkunç! Elim elektrik düğmesinde. Öyle deli titriyor ki... Düğmeye bastıktan sonra geri çekemiyorum. Işık -gıp gıp gıp- bi yanıyo bi sönüyo. Oktay'ın sesini duydum. Ama çığlığım devam ediyo.

-Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!!!

Ve ışık gıp gıp gıp yanıp sönmeye devam ediyo. Oktay'ın deli gibi koşup geldiğini, beni kollarıyla kaldırıp koridorun diğer tarafına koyduğunu fark ettim. Sonra beni eğip başıma baktı. Bir yandan da sigortayı kapatmaya çalışıyor. Baktı ikisini aynı anda yapamayacak sigortayı bıraktı beni evirip çevirip incelemeye başladı.   Bi yandan da haykırıyor:

-Hatice! Yavrum! Dur dur bi sakin ol. Ula nerenden çarpıldın?

?

Çarpılmak mı?

?

-Ula görmedin mi siyah topu?

-La ne siyah topu, elektrik çarpmadı mı seni?

-La yok oğğlum. Ne elektriği, kıllı top girdi ya yatak odasına. Görmedin mi onu?

-Garı kafayı mı yedin, elektrik çarpınca sapıttın mı? Du bi sakin ol yavrum. Su getireyim sana. Ayakta durabilicen mi?

-Bilmem ki. Bacaklarım tutmuyo.

Panikle sarılıyorum ona. Hâlâ sapır sapır titremeye devam ediyorum. Sonra başlıyorum saydırmaya...

-Ula bırakma beni. Kıllı top var orda. Kocaman, siyah. Zıp zıp zıplıyo... Beni de götür. Yak ışıkları, ara onu. Kıllı diyom. Top diyom... La valla çok korkunç bi şey. Hiç bi şeye benzemiyo. Neydi ki o? Töbeler olsun kıllıydı laaa. Bildiğin top gibi ama kıllı...

-La ilahe illallah. La ne topu, ne kılı? Kafayımı yedin? Seni elektrik çarpmadı mı?

Adamın haklı olduğunu o an farkettim. Deli gibi çığlık atıyosun, sonra elektrik gıp gıp gıp... E yani başka ne düşünecekti dimi. Adam çarpıldım sanmış. O yüzden kafamdan duman çıkıp çıkmadığına bakıyomuş. Yanan yerim var mı yok mu diye inceliyomuş beni. Aklı çıkmış, beti benzi atmış. Tuhaf tuhaf bana bakıyo. Anlatmaya çalıştığım kıllı topu anlamaya çalışıyo ama hiç mantıklı değil ki. Haklı yani.

O gece bütün mahalle benim çığlığımla inlemiş. Millet ayaklanmış. Tabi bu hâl mahallenin katlanmak zorunda kaldığıydı. Asıl çileyi benim adam çekti. Sabaha kadar oda oda kıllı topu aradı mecbur. Gözü kör olmayasıcanın topu buhar oldu uçtu... O gün bu gündür hiçbi yerde de gören olmadı 😂



YASAL UYARIBLOĞUMDAKİ TÜM HİKAYELER BECERİKLİ KADIN'IN -HATİCE ÖZTÜRK- NOTER ONAYLI ÇALIŞMASIDIR. BÖLÜMLERİN HERHANGİ BİR YERDE İZİNSİZ YAYINLANMASI, KOPYALANMASI, DAĞITILMASI, PAYLAŞILMASI VB DURUMLARDA HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILACAKTIR. 

LİNK PAYLAŞIMI YAPABİLİRSİNİZ. LİNK PAYLAŞIMLARINDA HERHANGİ BİR YASAL SORUN YOKTUR.



1 yorum

  1. Ayyy😂😂akşam akşam buna çok güldüm... Hatice hanım kesinlikle yazmaya devam etmelisiniz. Kendinizi daha da geliştirmek adına Sermin Yaşar'ın öykülerini tavsiye ederim

    YanıtlaSil

Yorumunuz için teşekkür ederim.