HİDE

Grid

GRID_STYLE
false
TRUE

blog

HIDE_BLOG

Classic Header

{fbt_classic_header}

Header Ad

HABERLER

latest

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ İRONİSİ

Her şeyin günü olması artık moda ya hani. Dünya kadınlar günü bunların içinde en ironi k olanı bence. Düşünsenize, bize... Biz kadın lar...


Her şeyin günü olması artık moda ya hani. Dünya kadınlar günü bunların içinde en ironik olanı bence. Düşünsenize, bize... Biz kadınlara bir günü hediye etmişler. Bu günü... 8 Mart'ı... Hepimize hayırlı uğurlu olsun.

Konuya en baştan başlarsam daha anlaşılır olacak anlatmak istediklerim. Bu 8 Mart'ın çıkış öyküsünden.  Taaaa 1857'nin 8 Martından... Hazırsanız başlıyorum.

New York'ta 40.000 kadının çalıştığı bir dokuma fabrikasında köle gibi çalıştırıldıkları için, kadınlar greve başlarlar. Tabi dönemin otoriteleri buna göz yumacak  değil ya. Ellerinden geleni artlarına koymazlar. Karşılık verirler. Fabrikanın çevresi ablukaya alınır. Ve arkasından tuhaf bir şekilde fabrikada yangın başlar. -Ne güzel grev durdurma önlemi değil mi?- Ve tam 120 kadın feci şekilde yanarak can verir. Neden? Çünkü insani koşullarda çalışıp karşığılını almak istediler.

Eee sonra ne oldu. Siyasiler bu olayı kullanıp pirim yapmak isterler (Niye şaşırmadıysam artık). Önce Almanya, sonra bi başka ülke... Derken 8 Mart Kadınlar Günü özel olarak bazı ülkelerde kutlanmaya başlanır -120 kadın öldü ya hani, kutlayınca ruhları melek olup uçacak, geride kalan kötü koşullarda yaşayan kadınlar da o günlüğüne insan olduklarını hatırlayacaklar-. Sonunda bu kadar pirim yapan bu günü BM görmezden gelemez. Binlerce kadının katledilmesinden sorumlu, biz barış yanlısıyız deyip, savaşa çanak tutan kararlar alan Birleşmiş Milletler lütfedip 8 Mart'ı DÜNYA KADINLAR GÜNÜ olarak kutlama kararı alır. Aman efenim, ne kadar büyük ve onure edici bir davranış bu böyle. Bir sürü milletin hükümet adamları bir araya gelmişler, bize bir gün vermeyi kabul etmişler. Uçtuk, göklere çıktık sevinçten.

Şimdi bu yazıyı okuyanlar arasında bana çok kızacak birileri olacak. Domuzdan kıl koparsak kârdır diyenlerimiz az değil. 360 günde bir gün neyine yetmiyo da hayıflanıyosun dimi. Ya da, böyle böyle alıcaz ipleri elimize, bu daha başlangıç diye kendini kandıranlar... Siz onlardansanız kızacaksınız bana.  Kızabilirsiniz de. Kendi paşa gönlünüz bilir. Ben ise yaşadığımı, gördüğümü bilirim...

Bu gün kaç kadın mutlu? Kaç taneniz kendiniz için özel bir şey yaşıyorsunuz ya da yaşatılıyorsunuz? Bu gün hayatınızda olumlu ne değişti? Neyi değiştirme özgürlüğüne sahip oldunuz? Size ne kattı bu gün? Neyi kutladığınızı bile bilmiyorken neden sosyal medya hesaplarınızda boy boy kutlama mesajları paylaştınız? Kutlayınca başınız göğe erdi mi?

Çok sivri mi geldi yazdıklarım? Bence az bile... Yahu kimi, neyi kandırıyoruz. Biz kadınız. Bizler hayatımızın büyük bölümünü hayal kırıklıklarıyla geçiriyoruz. Şu toplumda 10 kadın çevir 9'u depresyonda. Birinin babası zorla sevmediği adamla evlendirmiş, diğeri sevdiğiyle birlikte ama meğer sevdiği adamla şu anda yaşadığı adam aynı değilmiş, birine tecavüz etmiş yakını, diğerini abisi dövmüş. Birinin oğlu esrar çekmiş boğazına bıçak dayamış, diğerinin kocası elli kadınla aldatmış... Birininki alkolik, diğerininki kumarbaz... Birininki kıskanç, paranoyak... Adam evden çıkarmıyor, eşiyle dostuyla görüştürmüyor. Sosyal hayatı rüyalarında görmesi bile yasak! Diğerinin umrunda değil, karısını kumar masasında peş keş çekiyor.

Biri kızının önünde karısını boğazlıyor ve o kadın "Ölmek istemiyorum!" diye haykırıyor... Kızı annesinin başını tutup ölmemesi için yardımcı olmaya çalışıyor!!! Diğeri sevgilisini bin parçaya bölüp bir bavula koyup çöpe atıyor!!!!

Bunlardan binlerce var yahu... Hadi bunlar uç noktalar. Gelin evimizdeki duruma bakalım. Sabah saat alarmı çaldı. Hop fırla yataktan. Üstelik boynun tutulmuş, sırtında ağrı... Uyudun mu, dayak mı yedin belli değil. Ama şimdi bu ağrıları dinleme sırası değil. Daha çocuklar okula hazırlanacak, eşini işe göndereceksin... Belki kendin de işe yetişmelisin. Hemen çayı koy. Koş çocukları uyandır. Bi tanesi uyanmak istemiyor ağlıyor. İçeriden kocan bağırıyor:

-Bi sabahta beynimi yemeyin yaaa! Kes şunun sesini!!!

Sesi kesilecek olan televizyon ya hani. Bas kumandaya sussun.

-Annem bak baban kızıyor kuzum. Hadi geç kalıcaz. Aç gözlerini...

O ara tabi eşinin sesiyle yüreğin hopladı bi. Ama olsun, alışıksın sen. Bi şey olmaz. Çocuklar tuvaletteler, hemen çayı koy. Kahvaltılıkları ser masaya. Çocuklara seslen. Bir an evvel giyinsinler. Sen de koş hafif bi makyaj yap. İşe böyle gidilmez ki! Sonra hayırdır kocanla kavga mı ettin? Ne bu halin? diye sorarlar adama.

Tühhh! Yumurta haşlamayı unuttum. Eyvahlar olsun. Şimdi kalkıp kızacak sana! Yetişmez de artık. Neyse buna göğüs gerebilirsin. Çocuklar hazır sayılır. Sen de giyin. Kaldır şu adamı. Hala horul horul uyuyor. (Uyanınca hayatınıza katkısı ne olacaksa artık)

-Bilmiyomusun, yumurtasız kahvaltı etmem ben. Elli kere dedim sana. Kafa kafa değil ki! Aptalmısın nesin? Bilmem neresine ne ettiğimin......

Her neyse. Oldu artık. Azarı yedin. Olsun. Bi kere attın ya evden kendini. İş yerinde atlatırsın bunu. Takma kafana.

Ama yok... Senin işin aktif serviste. Akşama kadar elli bin kişiyle muhatap oluyorsun. Adam gelmiş, başka servisin işini sen hallet diye diretiyor. Adama anlatmaya çalışıyorsun ama dinlemiyor seni. Çünkü adamlar dinlemeyi sevmezler... Masana yumruk atıyor. Üstüne yürüyor belki. Ya da küfrediyor sana. Neyse gitti çok şükür. Ama şu pislik yok mu? Kim mi o pislik? Şefin. Durmadan sana asılıyor. Sıkıştırıyor tenhalarda bulunca. Sözle taciz ediyor. Fellik fellik kaçıyorsun. Kimseye de diyemezsin ki. Dersen orospu derler sana. Servis değişikliği istiyorsun ama müdürün kabul etmiyor. Çünkü adamın ayak işleri sende...

Çok şükür öğle arası oldu. Çıkıp bi şeyler yiyeyim. Hoop okuldan telefon:

-Annesi, kızımız arkadaşının kalemini çalmış. Bi gelirmisiniz?

Niye ben yaaaa? Neden ben? Babasını niye aramadınız? Çünkü o gitmez. Onun her zaman önemli işleri vardır. E olsun hadi. Bu gün de öğle yemeği yemeyiver.

Akşam nihayet oldu. Gideyim evceğizime dinleneyim dersin. Ne? Dinlenmek mi? O ne ki?

Yemek yetişmeyecek, çocukların ödevleri var. Yarın da kayınvalide hastaneye götürülecek. Onu planlaman lazım. Çamaşır da birikti. Sabah bulaşıkları makineye atmamıştın. Önce tezgahı toplaman lazım. Güya bu hafta saçını kestirecektin. O artık önümüzdeki haftaya kalsın. Önceliklerin arasında sen yoksun.

Saat akşamın 10'u kocan hâla ortalarda yok. Nerde bu adam. Aradın da üstelik. Cevap vermiyor. Hatta ulaşılamıyor. Bu kadar galesiz olunur mu yahu? Başına bi iş gelse haberin olmayacak. Ne biçim kadınsın sen?

Geldi geç vakitte. Yarın hafta sonu ya hani... Bi güzel zıkkımlanmış. Leş gibi alkol kokuyor. Geldiği gibi tuvalete koştu. Böğürtüsü yatak odasından duyuluyor. Çocuklar duymasa bari.

-Ne vardı bu kadar içecek. Hem telefonunu da kapatmışsın. Birimize bir şey olsa sana nasıl ulaşıcaz. Niye azıcık bizi düşünmüyorsun?

-Kes sesini. Başım ağrıyo. Bunaltma beni!

Eh eyi madem. Bunalma sen. Senin yerine ben bunalırım. Sabaha kadar zaman çok. Ağlarım yaşadığım hayata, ağlarım yanlızlığıma, ağlarım çaresizliğime... Minicik adımlarla çok mutlu olabileceğimizi bilip, o adımları atmadığını gördükçe ağlarım işte... Öyle, sessiz sessiz...

Dur ben depresanımı içeyim. Bu akşam almayı unuttum. Uyuştursun beni. Hissetmeyeyim. Öyle ot gibi... Çok daha iyi...

Heeeyy... Sana diyorum sana! DÜNYA KADINLAR GÜNÜN KUTLU OLSUN! kardeşim. Bol bol kutla. O zaman acımaz belki...

Becerikli Kadın...


4 yorum

  1. UnknownMart 09, 2020

    Kesinlikle yuregınıze saglık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Becerikli KadınMart 09, 2020

      Teşekkür ederim. Yorumunuz beni çok mutlu etti 🥰

      Sil
  • Yüreğine saglik bu günlerin yuzünden bayram kandil hıç bise kalmadi bizde cok doğru dedin ama bir yahudiye sor kutlamiyo bile bu günleri ve müslümanligi v
    Bizim ülkemizden daha iyi ögretiyolar niye olcak düsmani tanitiyolar biz dimizi böyle boyls kaubediyoruz ALLAH yardim etsin bize rabbim uyandirsin müslümanlarimizi amin inşallah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Becerikli KadınNisan 08, 2020

      Bu onların suçu değil ki... Bizler okumazsak, öğrenmezsek, uygulamazsak ne bekleyebiliriz ki değil mi? Yeni nesillerin yüreğine doğruyu yanlışı önce biz ekeceğiz. Öyle bir ekeceğiz ki, iki şıkırtılı şey gördüklerinde kapılıp gitmeyecekler. Özlerini unutmayacaklar. İnşallah bunu başaranlardan oluruz 🤲

      Sil

Yorumunuz için teşekkür ederim.