Beni aklı başında biri sanıyosunuz değil mi? Sıkı durun, sizi diğer Hatice'yle tanıştırıcam. Namı değer Deli Hatce'yle... Benim...
Beni aklı başında biri sanıyosunuz değil mi? Sıkı durun, sizi diğer Hatice'yle tanıştırıcam. Namı değer Deli Hatce'yle...
Benim meşhur YouTuber yeğenim filizceee home ki o zamanlar meşhur filan değil. Ama potansiyeli var... İlk kez Trabzon'a, bana geldi. Allah'ım nasıl mutluyum bilemezsiniz. Göklerde uçuyorum. Gurbet gelini olmak zordur, memleketten biri geldi mi sevinciniz arşa çıkar. İşte ben de öyleyim...
O anlatıyor, ben anlatıyorum. O kadar çok şey biriktirmişiz ki... Anlat anlat bitmiyor. Çocuklarımızda kaynaşmış, ev cıvıl cıvıl. O zamanlar eşim Afyon'da çalışıyor. Filiz'in eşi Osman'da eşini ve çocuklarını bana emanet edip Denizli'ye döndü. Bizim ev kızlar hamamı gibi. Bir mutluyuz ki sormayın.
Benim canım ciğerim ilk kez evime geldi ya, her fırsatta Trabzon'un meşhur yemeklerinden yapıyorum. Sonra imkânlar dahilinde gezilir, görülür yerlerini dolaşıyoruz. Sabahlara kadar muhabbet ediyoruz.
Benim apartman kankilerim de bizi yanlız bırakmıyorlar. Gonca, Behiye, Zehra... Müziği açıp mezdeke oynuyoruz, okey dönüyoruz, kızlar ilişkilerinden anlatıyor, biz kocalarımızdan. Bildiğiniz kadın muhabbetleri... Ama kahkahalar ortalığı çınlatıyor.
Böylece aradan bir hafta geçti. Yine sabaha kadar muhabbet etmişiz. Yorgun argın kalktık. Ben kahvaltı hazırlamaya başladım, o da uykulu uykulu:
-Gııı, kenefff... Bu gün ne yapcen bakeeeem?
diye sordu. Her sabah değişik bi Trabzon kahvaltılığı yapınca fena alıştı zair...
-Bu gün normal kahvaltı yapalım daa Filiz. Eğer elim ayağım dutmuyoo, akşam yemeğine yaparım bi şeyler. Oluu mu?
-Olur Hatcaaam. Ben de kendime gelimedim. Eyi bakaam hadi...
Bizim muhabbetler bi enteresan oluyo. Kâh Denizli ağzı, kâh Trabzon derken, tuhaf bi lügat çıktı ortaya. Neyse lafı uzatmayayım kahvaltıyı hazırladım. Çocuklar henüz kalkmamışlar. Sessiz sakin oturduk sofraya. Çatalı elime aldım tam peynire batırıcam aklıma bi hinlik geldi. Bi anda bütün bitkinliğim gitti, cin gibi oldum. Hevesli bi şekilde:
-Ayyyy, keşke fışkı alsaydım. Ne güzel olurdu şimdi. Tüüühh... Nasıl unuttum ben bunu yaaavv...
Filiz radarları dikti. Merakla:
-Hatcaaaa, o neyi gıııı? Yencek bişey mi?
Hiç bozmadan oyunu sürdürdüm:
-Anaaa, ben sene demedim mi fışkıyı? Aaaa her şeyi dedim bi onu mu dememişim. Kız buralarda çok meşhurdur o. Kahvaltılarda yerleee. Öyle pahalı da değil yaaa. Tüh, keşke dün alsaymışım...
Merakı iyice körüklendi. Kulakları havaya dikildi, sormaya devam ediyor:
-Yook demedin. Neye benziyo tadı?
-Yaaa, nasıl deseeem... Biraz çikolataya benziyo aslında ama tam olarak öyle de değil. Yani rengi kıvamı çikolata gibi ama tadı tatlı tuzlu arası... Yaaaa anlatarak anlayabileceğin bi şey değil o. Ama acayip güzeldir. Hele kokusu var yaaaa, of offfffff.... Ortalığı sarar.
-Bak gari, durduk yerde aklıma soktun şunuu. Nerde satılıyo bu? Eğer canım çekti haaa. Senin yüzünden iştaahım açıldı, her boku canım çekiyo. Hele de bööle iştahlı iştahlı anlatman yok mu... İnsanı deli edersin eğer.
-E ne bilem ben senin canının isticeeeni gıdı gıdı. Her bakkalda vardır. Bizim hacı bakkalda da var. Emme git al deme, valla elim ayaaam dutmeyoo.
Filiz'in gözleri parladı. Geldi geleli yerinden ırgalanmayan hatun, elindeki çay bardağını bırakıp ayaklandı:
-Gı ben gider alırım. Ne deyicem alırken. Pakette mi satılıyo o?
Evveeet. İşte budur. Ha hayyyttt.... Oyunum tuttu. Ama ben aynı ciddiyetle devam ediyorum. İçimdeki bir milyon yüz bin çılgın baloncuğun patlamasını ona hissettirmiyorum:
-Cüzdanımdan 10 lira al o zaman. Bakkalda Hacı amca vardır. 250 gram fışkı verirmisiniz de, o tartar verir sana.
Gancık, anında masadan fırladı. Önce tuvalete koştu. Hemen saçını başını düzeltti, üstüne şık şıkırdım bi body geçirip, dudaklarını boyadı. Oldum olası bakımlıdır Filiz hanım. 2 dakikada süslenip geldi yanıma.
-Bak bakem bi olmuş muyum?
-Olmuşsun, fıstık gibisin bebeğim. Hadi çabuk git de gel. Çok açım bekletme beni.
Seninki bi heves kapıdan çıktı. Ben senaryomun kalanını izlemek için hemen pencereye koştum. Karşıda hacı bakkal, içinde sinirlimi sinirli hacı amca :)
Filiz'in gıtdıdı gıtdıdı yürüyüşünü izledim. Bakkalın kapısından içeri girişini. Bakkal amcanın masanın arkasındaki sandalyesinden kalktığını gördüm. Filiz'in geri hamle yaptığını... Sonra bakkal amcaya bir şeyler anlatmaya çalıştığını... Sonra hacı amcanın, onun kolunu tutup kapının önüne koyuşunu... Bizimkinin arkasına bile bakmadan koşar adım gelişini. Direk başını kaldırıp, pencereden kahkahalarla gülen bana doğru diktiği ateş saçan gözlerini...
Eve bir girişi var, aman Allah'ım... Ben gülmekten yarılıyorum. Onun yüzü pancar kırmızısı. Ama benim gülüşüm bulaşıcıdır, kısa zamanda ona da bulaştı. Karnımızı tuta tuta gülüyoruz. Biraz sakinleşmeyi başardığımızda anlatmaya başladı:
-Kenefin Hatcasıııııı! Ben bakkala girince senin hacı gıpreşe gıpreşe kalktı. Bi kibar bi kibar, sanki salon beyfendisi...
-Eeeeeeee....
-Eeeee si, 'buyrun' dedi, ben de '250 gram fışkı alacaktım, rica etsem tartabilir misiniz?' dedim.
Haliyle kendimi tutamayıp püskürdüm. Filiz'de gülüyo, Kahkalaharı arasında devam etti:
-Hatcaaaaa, adamın yüzü şeytan çarpmışa döndü. Yüzüme bakdıııııı, bakdııııı... Ne deysın sen gızım? Ben duyamadim onii' dedi. Ben de ne bilem, duyamadı sandım, gene 250 gram fışkı alıcam dedim. Bi de gulakları duymuyo diye bağıra bağıra dedim. Allah senin dependen baksın emii sidiiikkliiiinin Hatcasıııı!!!
-Ha ha ha haaaaaaaaaa... Sonra ne oldu?
-Elinin körü oldu. Ne olcek, senin hacı bi sinirle geldi duttu golumdan 'haydeee, haydeeee... Yürü penum başimi pelayaa sokma sabah sabah' deyip beni kapının önüne koyduu. Bi yandan da 'la gariya baaaa.... Fışkı isteyyy. La ilahe illallahhh. Yüzüne bakan has bişee sanir. Bi bok satayimisin diye sormadıklari galdiydi, o da oldiiii... La haydeee. Yürüüü'. Ben de öyle sap gibi duruyom hâlâ. Bu beni çekiştiriyo. Ben 'yok yanlış anladınız siz. Sadece fışkı alıcam ben' diye salak salak, kibar kibar anlatmaya çalışıyom. Eğer adamı deli ettim Hatcaaa. Ben de deli gibi oldum. Gözün kör olmasın emi senin. Gı neyi bu fışkııı?
-Hacı amca demiş ya işteee. Hâlâ anlayamadın mııı? Bok. Köpek boku hahahahahayyyyy....
Bi yandan kendimi Filiz'den korumaya çalışırken bi yandan gözümde Filiz'le bakkal amcanın görüntüsü, canlı canlı... Kahkahalarımız muhtemelen Hacı bakkala kadar gidiyor...
O gün aklıma geldikçe hala gülerim... Var mı sizin de böyle hinlikleriniz. Arada olsun. Bunlar dünyayı çekilir hale getiriyor. Gülmek iyidir...
Kahkahalarınız hayat boyu yoldaşınız olsun. Sevgiler...
Becerikli Kadın.
Filiz'i merak ettiyseniz bu linki kopyalayıp yapıştırın gitsin 👉 https://www.youtube.com/channel/UCp7GcT0EF2GZobI_ve_vflw
YASAL UYARI: BLOĞUMDAKİ TÜM HİKAYELER VE YAZILAR BECERİKLİ KADIN'IN -HATİCE ÖZTÜRK- NOTER ONAYLI ÇALIŞMASIDIR. HERHANGİ BİR YERDE İZİNSİZ YAYINLANMALARI, KOPYALANMALARI, DAĞITILMALARI, PAYLAŞILMALARI VB DURUMLARDA HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILACAKTIR.
Yüreğine sağlık ablacım❤benimde ablamla bir ara geldiğimizde oğlak hinliğim tutar çok o anlara gittim çok güldüm ondan ötürü sevgiler😍😘
YanıtlaSil😅 sanırım oğlaklarda var bu durumlar balım. Yorum yazman beni çok mutlu etti, teşekkür ederim 💖😘😘😘😘
YanıtlaSilHüseyin Rahmi Gürpınar’ın hikayeleri gibi,bizden ve sıcacık....kalem de kuvvetli siz de Hatice Hanım...Çok güldüm ama😆
YanıtlaSilZeynep hanımcığım, çok onur duydum. Çok teşekkür ederim var olun canım. Yüzünüzü güldürdüysem ne mutlu bana 😘💖
YanıtlaSilAbla böyle hikayelere bayılıyoruz
YanıtlaSilBundan sonra her fırsatta yazıcam balım. Ve sesli kitap halinde de yayınlayacağım. Beğenmeniz beni nasıl mutlu ediyor bilemezsiniz. Çok teşekkür ederim sağolun 💖💖
SilHaticem bayiliyorum senin bu hikayelerine oyle samimi oyle icten ki kahkahalarla gulmemek te elde degil
YanıtlaSilBi tanem benim, güldürebildiysem benden mutlusu yok. Çok teşekkür ederim yorum yazarak desteklediğin için balım. Sağolasın 💖💖💖
YanıtlaSilTabiki olmuş Hatice hanım..Siz yazarsınız da olmaz mı?
YanıtlaSilYaa canım benim, çok ama çok teşekkür ederim 💖🥰🥰😘
Sil